ad

se

31 Temmuz 2014 Perşembe

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Uygulama Yönetmeliği 2014

15 Mayıs 2014'te yürürlüğe giren yeni Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Uygulama Yönetmeliği'nde hangi değişiklikler yapıldı? Hisseli tarım arazilerinin satış işlemleri bundan böyle nasıl yapılacak? İşte resmi kararın tam metni...




İlgi : a) 03/10/1997 tarih ve 1997/12 sayılı Genelge.
b) 26/05/2014 tarih ve 23294678-010.07.02/28158 sayılı Duyuru.
c) 20/03/2007 tarih ve 2007/5 sayılı Genelge.

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 15.05.2014 tarih ve 29001 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değiştirilmiştir.

Yeni yasal düzenleme ile asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeterli gelirli tarımsal arazi büyüklüğü kavramları tanımlanmış, belirlenen büyüklükteki tarımsal araziler üzerinde gerçekleştirilecek mülkiyeti aktarıcı nitelikli işlemlerin yanı sıra, intikal ve miras taksimi işlemlerinde önemli değişiklikler öngörülmüştür.

Kural olarak tarımsal alanlarda gerçekleştirilecek tapu ve kadastro işlemlerinde, tarımsal nitelik taşıyan alanların asgari tarımsal arazi büyüklüğü, yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü, arazi sınıfları arasındaki dönüştürme katsayıları, tarımsal alanlar arasındaki ekonomik bütünlük vb. kavramların müdürlüklerimizce irdelenerek doğrudan işlem tesis edilmesi mümkün olmadığından söz konusu taleplerle ilgili olarak il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerince olumlu görüş verilmesi durumunda işlemlerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

İl/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlükleri tarafından konuya ilişkin yapılacak değerlendirmede TAKBİS üzerinden alınacak tapu kayıt örneklerinden yararlanılacak, kayıtlarda bir çelişki bulunması durumunda tapu müdürlüklerinden ıslak imzalı kayıt örneği talep edilebilecektir.

5403 sayılı Kanunda 6537 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile, tarım arazileri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemeyecek, hisselendirilemeyecek, pay ve paydaş sayısı artırılamayacaktır.

Tarımsal arazinin niteliği konusunda tereddüt oluşması halinde (Örneğin taşınmazın niteliği ham toprak, depolu bahçe, bahçeli ev, içinde ev olan tarla vb. gibi) konunun il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğüne soru konusu edilmesi gerekmektedir.

Tapu sicilinde tarımsal niteliğiyle kayıtlı taşınmazın imar planı kapsamında olduğunun taraflarca beyan edilmesi durumunda öncelikle ilgili belediye/valiliklerden talep konusu parselin;

- Planı olup olmadığı,
- Planı varsa kullanım amacı,

Soru konusu edilerek alınacak cevabi yazıda, taşınmazın imar planının (nazım, mevzii, uygulama imar planı vb.) bulunduğu ve planda tarımsal alan olarak özgülenmediğinin belirtilmesi halinde ilgi (a) Genelge gereğince işlem yapılacaktır.

Taşınmazın imar planı kapsamı dışında kaldığı veya imar planında tarımsal niteliği korunacak alanda yer aldığının tespiti halinde, tarla/bağ/bahçe/zeytinlik/çayır/üzerinde ev olan tarla vb. tarımsal nitelik taşıyan tüm taşınmazların müstakilen veya hisseli olarak paydaşlara veya üçüncü kişiye devredilebilmesi için; uygulamanın aşağıda öngörüldüğü biçimde yönlendirilmesi gerekmektedir.

A-TARIM ARAZİLERİNDE MÜLKİYETİ AKTARICI İŞLEM YAPILMASI

a) Tapu müdürlüklerince doğrudan yapılabilecek işlemler

1) Devre konu taşınmazın malikinin aynı ilçe sınırları içinde (ilçenin tüm mahalle ve köylerini kapsayacak biçimde) müstakil veya hisseli başka bir tarımsal arazisinin olmadığının TAKBİS üzerinden tespit edilmesi durumunda, taşınmazın veya mevcut payın hisselendirilmeksizin aynen devrine yönelik istemin il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerine soru konusu edilmeksizin karşılanması mümkündür.

2) Malikin tarımsal faaliyetinin terki anlamına gelen aynı ilçe sınırları içindeki (ilçenin tüm mahalle ve köylerini kapsayacak biçimde) tüm tarımsal parsellerinin aynı anda paydaş olan/olmayan bir veya birden fazla gerçek veya tüzel kişilere hisselendirilmeksizin mevcut payın aynen devrine yönelik talebinin tasfiye niteliği taşıması nedeniyle, il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerine soru konusu edilmeksizin karşılanması mümkündür.

3) Mirasçıların anlaşmak suretiyle terekedeki tarımsal nitelik taşıyan tüm taşınmazları, 5403 sayılı Kanunun 8/C maddesi gereği, tek mirasçıya, iştirak halinde mülkiyet ilkelerine göre aile malları veya kazanç paylı aile malları ortaklığına, mirasçıların kuracağı limited şirkete veya üçüncü kişiye devir taleplerinin il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerine soru konusu edilmeksizin karşılanması mümkündür.

4) 3194 sayılı İmar Kanununun 27/3 maddesi gereğince, köy yerleşik alan sınırları içerisinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri uygulanmaz. Bu nedenle köy yerleşik alan sınırları içerisinde olduğu tespit edilen tarımsal nitelikli taşınmazlara ilişkin işlemlerin doğrudan karşılanması gerekir. Köy yerleşik alan sınırları konusunda tereddüt oluşması halinde durumun kadastro veya il özel idaresi müdürlüğüne soru konusu edilmesi gerekmektedir.

5) Tarım arazisi niteliğindeki Hazine taşınmazları, 5403 sayılı Kanun ile belirlenen büyüklüklerin altında olsa bile hisselendirilerek, pay ve paydaş sayısı artırılmak suretiyle devri mümkündür.

b) Diğer hususların İrdelenmesi

 Tapu müdürlüklerince doğrudan karşılanabilecek istemler dışında her türlü talebin il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerine iletilerek alınacak cevabi yazı gereğince işlemlerin yönlendirilmesi gerekmektedir.

B- TARIM ARAZİLERİNDE İNTİKAL/TAKSİM/PAY TEMLİKİ

a) 6537 sayılı Kanunun yayımı (15.05.2014) tarihinden önceki ölümlerde

1) 5403 sayılı Kanunda değişiklik yapan 6537 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 15.05.2014 tarihinden önceki tarihli ölümlerde intikal taleplerinin elbirliği halinde mülkiyet veya paylı mülkiyet olarak yapılması mümkün olup, intikal işleminden sonra mirasçılar arasında yapılacak olan miras payı temliki, miras taksimi vb. taleplerin kabul edilmesi; mirasçıların üçüncü kişilere olan devir taleplerinin ise 6537 sayılı Kanun uyarınca il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğüne soru konusu edilmesi gerekmektedir.

2) 15.05.2014 tarihinden önce ölümler nedeniyle tapu sicilinde elbirliği veya paylı mülkiyet olarak intikali yapılmış veya kadastro tespiti nedeniyle tapu sicili kök muris adına veya mirasçıları adına elbirliği veya paylı mülkiyet şeklinde oluşmuş ise, mirasçıların kendi aralarında yapacakları miras payı temliki, miras taksimi taleplerinin kabul edilmesi, mirasçıların üçüncü kişilere olan devir taleplerinin ise 6537 sayılı Kanun uyarınca il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğüne soru konusu edilmesi gerekmektedir.

3) 15.05.2014 tarihinden önce ve sonra gerçekleşen birden fazla ölümlü intikal işlemlerinde ise iştirak halinde intikal sonrası Kanun öncesi ölenlerin mirasçıları arasında sadece miras payı temliki yapılabilecek, diğer işlemler için ise il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğünden uygunluk görüşü alınacaktır.


24 Temmuz 2014 Perşembe

İstanbul Baraj Doluluk Oranları Son 10 Yılın Dibinde

24 Temmuz 2014

Geçen hafta sonu sağanak yağışların bıraktığı etki, İstanbul’da barajların doluluk oranlarının düşmesine engel olamadı. Hatta İSKİ'nin barajlardaki ölçüm oranlarını açıkladığı 2005 yılından bu yana ilk kez İstanbul barajlarındaki su seviyesi yüzde 20'nin altına indi ve yüzde 19.87 seviyelerine geriledi.



İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin  (İSKİ) açıkladığı verilere göre İstanbul'un kalan su miktarı 172 milyon 643 bin metreküpe indi. Kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı ise ilk kez yüzde 20'nin altına inerek yüzde 19.87'e kadar düştü. Doluluk oranı bugün 2005 yılından itibaren da en düşük seviyesini gördü. 24 Temmuz tarihlerine bakıldığında en yüksek doluluk oranının yüzde 85,61 ile 2009 yılında gerçekleşmişti. 

Geçtiğimiz günlerde  barajlarının doluluk oranlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Orman Ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul barajlarında doluluk oranının düştüğünü ancak Terkos’a Barajı’na 7 noktadan su basıldığını belirtmişti. Bakan “Terkos’ta suyumuz var, Alibey Barajı’nda su yok. Alibey Barajı önceleri aktarma barajıydı. Şimdilerde su kirlenmesin diye 42 kilometre uzunluğunda 2 metre 20 santim çapında borularla suyu Kağıthane’ye direk iletiyoruz. Dolayısıyla Alibey Barajı’nda sadece kendi havzasının suyu oluyordu. O barajda suyun azalması o sebeple normaldir.” şeklinde konuşmuştu.


 24 TEMMUZ TARİHLİ BARAJLARDAKİ SU MİKTARI (METREKÜP)
Öte yandan geçtiğimiz bir yıl içinde barajlarda yaşanan düşüş İSKİ'nin grafiklerine de net bir şekilde yansıyor. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında barajlardaki doluluk yüzde 74.71 iken, Ağustos'la birlikte Mart'a kadar hızla düşmeye başlıyor. Mart ve Nisan aylarında çok hafif bir toparlanma görülse de Mayıs'ta tekrar başlayan düşüş 14 Temmuz 2014 itibariyle doluluk oranını yüzde 19.87'ye kadar düşürdü. 


Kaynak ve görsellerhttp://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26877014.asp



23 Temmuz 2014 Çarşamba

Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu

1968 yılında 100 Büyük Sanayi Kuruluşu olarak başlatılan ve her yıl geliştirilerek sürdürdüğümüz Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması, Türkiye ekonomisine tutulan güçlü bir ayna niteliğindedir.


Bugüne kadar akademik düzeyde birçok tez ve araştırmaya konu olmuştur.

Yarım asra yakındır her yıl yayınladığımız bu raporların her biri, Türk sanayinin birer mihenk taşıdır. Bir araya getirildiklerinde, içeriği zengin bir kütüphane ve bir ekonomi tarihidir.

500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırması ile sanayinin hiçbir yerde bulunmayan gerçek röntgeni çekilmektedir. Bunun için baz alınan şirketler de doğaldır ki sanayi sektörü şirketleridir. Sıralamada temel kriter, üretimden satışlardır. Yani sonuçlar, kuruluşların kendi üretmiş olduğu ürünlerden yaptığı satışları kapsamaktadır.

Bunun yanı sıra çalışma kapsamında satış hasılatı, brüt katma değer, özkaynak, aktif toplamı, vergi öncesi dönem kâr ve zarar toplamı, ihracat ve ortalama çalışan sayısı büyüklükleri gibi, istatistiki değerleri eşsiz verilerle yapılmış analizlere de yer verilmektedir.

Ayrıca finansal oranlar, kaynak yapısı, karlılık oranları, ekonomik karlılık, varlık devir hızları, net katma değerinin faktör gelirleri (fonksiyonel) dağılımı, üretim faaliyeti dışı gelirler, istihdam ve brüt katma değer dağılımı ile işgücü verimliliği konularında da çeşitli değerlendirmeler yapılmaktadır.

LİSTENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN



TÜRKİYE'NİN İKİNCİ 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU - 2013
500 SIRA NOKURULUŞLARBAĞLI BULUNDUĞU ODA / KAMUKAMU SIRA NOÖZEL SIRA NOÜRETİMDEN SATIŞLAR (NET) (TL)
20132012
121Gamateks Tekstil San. ve Tic. A.Ş.Denizli-1187.916.879
25KİBSAŞ Karadeniz İnşaat ve Beton San. ve Tic. A.Ş.İstanbul-2187.697.319
3-Teksüt Süt Mamülleri San. ve Tic. A.Ş.Balıkesir-3187.675.922
4-Penti Çorap San. ve Tic. A.Ş.İstanbul-4187.551.566
513Oğuz Tekstil San. ve Tic. A.Ş.Adana-5186.641.067
6-Felda Iffco Gıda San. ve Tic. A.Ş.Ege Bölgesi-6186.208.460
758Yurtbay Seramik San. ve Tic. A.Ş.Eskişehir-7186.066.819
8--İstanbul-8
9-Enka Süt ve Gıda Mamülleri San. ve Tic. A.Ş.Konya-9184.551.969
1079Kendirliler Haddecilik San. ve Tic. A.Ş.Dörtyol-10184.058.115

Çinko ve Alüminyumda Fiyatlar Fırladı


Son bir yılda oluşan arz açığı ve stoklarda yaşanan geriçekilme endüstriyel metallerin görünümünü iyileştirdi

Küresel ekonomik büyümede canlanma belirtileri ve tarımsal emtiadaki oynaklık yatırımcıyı metal piyasalarına yönlendirmeye devam ediyor. Arz kaygılarını da eklenmesiyle uluslararası piyasalarda metal fiyatları hızlı bir yükseliş içinde. Londra Metal Borsası’nda (LME) dün çinko 3 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Alüminyum fiyatları ise 16 ayın zirvesini gördü. Analistlere göre stokların azalması, arz açığının oluşmaya başlaması ve yatırım amaçlı para girişleri metal piyasasının yılın geri kalanında da destekleyecek. 


                                                                  @www.utkutrading.com
Geçtiğimiz senelerde yüksek stokların baskısını hisseden çinko ve alüminyumda trend tersine döndü. Son bir yılda stoklarda yaşanan geri çekilme ve arzın azalması fiyat görünümünü iyileştirdi. LME’de 3 aylık çinko 2 bin 370 dolar/ton ile Ağustos 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi test ederken, 3 aylık alüminyum 2 bin 36 dolar/tonla geçtiğimiz yılın şubat ayından bu yana en güçlü düzeye geldi. Çinko fiyatlarındaki, bazı madenlerin kurumaya başlamasına karşın büyük maden projelerinin durmasıyla açıklanıyor.

Çinkoda beklenti yükseliyor 


Analistler, çinko fiyat öngörülerini artırıyor. Reuters anketine göre, analistler 2014 fiyat beklentilerini ton başına 2 bin 115 dolar 40 cente çıkardı. Bu bir önceki ankete göre fiyat tahminlerinin yüzde 3 artırıldığı anlamına geliyor. Çinko yılbaşından bu yana yüzde 15 ile en fazla prim yapan ikinci endüstriyel metal oldu. LME’de önceki gün çinko stoku art arda 16’ncı gün gerileyerek 656 bin 675 ton ile Aralık 2010’dan bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Bank of America Merrill Lynch, küresel rafine çinko talebinin gelecek yıl arzın 253 bin ton üzerine çıkacağı ve bu yılki 85 bin tonluk arzın aşılacağı tahmininde bulundu. Yatırımcının bu gelişmeleri yakından takip etmesi nedeniyle fiyatlarda kaçınılmaz olarak artış olacağı yorumu yapılıyor.

Alüminyum stoku %9.4 azaldı 

Yılbaşından bu yana yüzde 14 yükselen alüminyumda stoklarının 4.95 milyon tonla Eylül 2012’den bu yana görülen en düşük seviyeye inmesinin etkisiyle fiyatlar hafta başından bu yana değer kazanıyor. Dünya genelinde, özellikle otomotiv sektöründen gelmeye devam eden olumlu talep ile fiyatta yükselen trendin devam ettiği belirtiliyor. LME’de stoklar bu yıl yüzde 9.4 kayıpla 22 ayın en düşük seviyesinde. Uzmanlara göre bu yıl talep arzın 136 bin ton üzerine çıkacak ve gelecek yıl arz açığı 504 bin tonu bulacak. Natixis emtia araştırma bölüm başkanı Nic Brown, Bloomberg’e yaptığı değerlendirmede, bu metalde görünümün iyileştiğini ve fiyat rallisi beklenebileceğini söyledi. Alüminyum teknik olarak yükseliş eğilimli anlamına gelen ayı piyasasında. Fiyatlar şu an, şubat ayındaki 1.677 doların yüzde 20 üzerinde. Dünyanın en büyük alüminyum üreticisi Çin’in dışında üretim yılda 2.8 milyon tona ulaşırken, Çin’in üretim kısıntısı miktarı Ocak 2013’ten bu yana 3.2 milyon tonu buldu.

Diğer metallerde de yükseliş var 


Endonezya’nın nikel cevheri ihracatına getirdiği yasak sonrasında bu metal, kahveden sonra yılın en büyük getiri sağlayan emtiası oldu. Mart sonundan bu yana nikel fiyatlarında çıkış yüzde 19 civarında. Uluslararası Nikel Çalışma Grubu verilerine göre global nikel piyasasında mayıs ayında 400 ton arz açığı oluştu. Geçen yılın aynı döneminde ise 9 bin 200 ton fazla ortaya çıkmıştı. Nisan ayında 3 bin 300 ton arz fazlası oluşmuştu. Mayıs ayında global birinci sınıf nikel tüketimi 154 bin 200 ton olarak gerçekleşirken, üretim 153 bin 800 ton oldu. Mayısta nikel madeni üretimi de nisandaki 169 bin 100 tondan 181 bin 100 tona yükseldi. Avustralya merkezli yatırım bankası ANZ nikel fiyat tahminini artırdı. Banka, arz görünümünden dolayı gelecek üç yıl içinde nikel fiyat tahminlerinde yüzde 20-30 artış yaptı. Yılın geri kalanında fiyatların 18-20 bin dolar/tonda seyredeceği tahmin ediliyor.

Bakır fonlarının talebi arttı


Mart sonundan bu yana bakırdaki yükseliş %6.3. Bakır geçen hafta çok talep gördü, büyük spekülatörler yaklaşık 7 bin 500 kontrat alarak kapalı pozisyonlarını 14 bin 627'ye çıkardılar ve neredeyse %100’lük bir pozisyon artışı gerçekleştirdi. Hedge fonlar da aynı yönde hareket ederek kapalı pozisyonlarını %25 oranında artırdılar. Bakır dün Londra’da 7 bin 52 dolar/tondan satıldı. Diğer yandan kurşun fiyatları son dört ayda % 7.3 yükseldi. Bloomberg’in 22 emtia ürününü izlediği endeks %3.7 gerilerken, MSCI Dünya Endeksi %4.4, Bloomberg Hazine Tahvili Endeksi %1.7 prim yaptı. Malezya, Kuala Lumpur piyasasında  peşin işlemli kalay 50 dolar/ton artışla 22 bin 200 dolar/ton seviyesinden kapandı.

tablo-122.jpg

ABD'li Teknoloji Şirketi Avnet, Türkiye'ye Yatırım Yaptı.

ABD'li teknoloji devi Avnet, Türkiye'de cirosunu 3 yılda 3’e katlayarak 170 milyon dolara çıkardı. Bu performans, şirketin yatırım ve büyümede odağını Türkiye'ye çevirdi



İSTANBUL - Bilişim teknolojileri sektörünün dünya çapındaki en büyük distribütörlerinden ABD merkezli Avnet, yatırımda rotayı Türkiye’ye çevirdi. 3 yılda Türkiye’deki cirosunu 3’e katlayan şirket, yeni yatırımlar için için kolları sıvadı. Şirketin yatırımda öncelikli ülkelerinden birinin Türkiye olduğunu ifade eden Avnet Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren, “Avnet Global, Türkiye pazarını çok önemsiyor. Bu yıl Avnet Türkiye olarak istihdamımızı ciddi oranda artırmayı sürdüreceğiz. Hedefimiz 170 milyon dolar olan Türkiye ciromuzu birkaç yıl içinde 500 milyon dolara çıkarmak” dedi.

26 milyar dolar cirosuyla ABD’nin en büyük şirketlerinden biri olan ve 80 ülkede faaliyet gösteren Avnet, ABD Fortune 500 listesinde 117. sırada yer alıyor. Yaklaşık 5 yıl önce Sanko Holding ortaklığında Türkiye pazarına giriş yaparak Avnet Technology Solutions Türkiye’yi kuran şirket, bilişim teknolojileri sektörünün en büyük distribütörlerinden biri olarak bu pazarda hızla büyüyor. Şirket, EMC, Enterasys Networks, Hitachi Data Systems, HP, IBM, Motorola Solutions, NetApp, Veeam ve VMware gibi dünya teknoloji devlerinin distribütörlüğünü yapıyor. Yazılım tarafındaki büyüme hedefl erinin de çok büyük olduğunu belirten Hakkı Eren, “Her yıl en az iki markayı listemize eklemeyi planlıyoruz” dedi. Türkiye’nin Avnet’in yatırım odağında bir ülkesi olduğunu vurgulayan Eren, Türkiye’de Avrupa’ya oranla ciddi büyüme oranlarına ulaşıldığını söyledi. Bu büyümeye paralel Avnet’in Türkiye’deki ofisini bin 1700 m2’lik büyük bir alana taşıdığını aktaran Eren, şöyle konuştu:

“Türkiye, Avnet Global’in Avrupa’daki 25 ülkesinden biri. Avnet Türkiye, bölgede büyüklük olarak ilk 5 ülkeden biri. Son üç yılda iki yıl yüzde 50 büyürken geçen yıl ise yüzde 20 büyüme sağladık. 5 yıl içinde hedefimiz 500 milyon dolar ciroya ulaşmak. Bunu sağladığımızda İngiltere ve Almanya’dan sonra Avrupa’daki en büyük 3. ülke konumuna ulaşacağız."-

Bayilere teknik destek veriyor
Avnet Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren, Avnet’in katma değerli butik hizmet sunduğunu belirtti. Eren, verilen hizmeti şu şekilde anlattı:
Klasik bir distrübütörlük şirketi, ürünlerin ithalatını yapar, depolar. bayilere sevk eder ve bayilere finasman olanakları sağlar. Bu hizmetler Avnet Teknoloji’nin işinin sadece yüzde 20’sini kapsıyor. Avnet Teknoloji farklı olarak ithal ettiği bu ürünleri bayiler aracılığıyla son kullanıcıya satılması sırasında bayilere çok önemli katma değerli hizmet sunar. Bilgisayar sektöründeki sistem entegratörü dediğimiz büyük çaplı bayilerin sayısı 5’i geçmez. Bunların dışında yüzlerce hatta binlerce küçük ve orta boy bayiler var. Teknoloji herg ün gelişmekte olan bir alan olduğundan bayilerin teknik birikimi insan kaynağı maliyet unsurları nedeniyle belirli bir sınırda kalıyor. Avnet Türkiye olarak bünyemizdeki sertifikalı uzmanlarla söz konusu teknik hizmetlere ihtiyaç duyan bayilerimize bu hizmeti karşılıksız olarak veriyor ve onları projelerinde destekliyoruz. Müşterilerine satışı yapabilmeleri için demo sistemlerini hazırlıyoruz. Böylece Avnet olarak sektörün çok önemli bir ihtiyacını karşılıyoruz. Bu nedenle firmalar bizimle çalışmayı tercih ediyorlar.”

Yazar: AYSEL YÜCEL

22 Temmuz 2014 Salı

İsrail'den Türk Mallarına Boykot

İsrail'in en büyük süpermarketleri birbiri ardına Türk mallarına karşı boykot başlattı
                                                                                           @dunya.com

İSTANBUL - Rami Levi ve Blue Square, Türk firmalarının ürünlerini raflarından kaldıracaklarını, ancak Türkiye'de üretilen ama kendi markalarını taşıyan ürünleri, stokları bitene kadar satmayı sürdüreceklerini de kaydetti.

İsrail'in Kanal 10 Televizyonu, süpermarket zincirlerinin bu kararının Türkiye için yaklaşık 93 milyon dolar dolayında kayıp anlamına geleceğini öne sürdü.

''İsrail'e düşman ülkelerin mallarını satmayız''

Brand For You'nun CEO'su Rafi Sheffer de Türkiye'deki üreticilerle bağlarını kesmeleri konusunda henüz bir karar almadıklarını söyledi. İsrail'deki en büyük süpermarket zinciri Super Sol'un de boykot uygulamasına katılması da bekleniyor.

Şirket, Türk mallarının çok daha ucuza gelmesine rağmen, İsrail'e düşman bir ülkenin mallarını satmanın ilkelerine aykırı olduğunu iddia etti.

18 Temmuz 2014 Cuma

İsrail Saldırıları Altında Filistin'deki Türk Üretici Neler Yaşıyor?

                                        @wsj.comtr Sem Plastik Genel Müdürü Yavuz Eroğlu (Soldan ikinci)
                                               Filistinli ortağı, ortağının oğlu ve dış ticaret müdürleri ile fabrikanın önünde

2009 yılında, Filistin'e üretim yatırımı yapan, ve "Orada bildiğim tek Türk yatırımcı benim" diyen Sem Plastik Genel Müdürü Yavuz Eroğlu, İsrail'in saldırısının ardından yaşananları, kendi deneyimlerini The Wall Street Journal Türkiye'ye anlattı. Batı Şeria El Halil'deki üretim tesisinin çalışmaya devam ettiğini, ama zaten uzun zamandır o fabrikada herhangi bir Türk'ün çalışmadığını ifade eden Eroğlu, "Gazze'ye sevkiyat yapamıyoruz. Bunun dışında operasyonel anlamda duran bir şey yok" dedi.

Filistin'in genelinde morallerin şaşırtıcı derecede yüksek olduğunu ifade eden Eroğlu, Gazze'deki müşterileriyle konuştuğunda bu durumun artık Filistin için normal bir hal aldığını fark etmiş. "Burada yaşam garip. Anormallikler normal hale gelmiş. Gazze'deki tanıdıklarımız hep 'iyiyiz' diyorlar" diyen Eroğlu Gazze ile El Halil çok yakın olsa da üretim tesislerinin olaylardan etkilenmediğini dile getirdi. Yavuz Eroğlu yaşadıklarını şöyle anlattı:

İsrail Filistin'e kara harekatına başladı. Peki siz? Üretime devam ediyor musunuz?

Üretim hala devam ediyor. Ancak ister istemez, Batı Şeria'da olduğumuz için Gazze'ye mal gönderemiyoruz. Her gün konuşuyoruz fabrikayla. Genelde iftardan sonra karışıklık başlıyor. Şaşırtıcı şekilde genel anlamda moraller yüksek. Bu anormallik onlar için normal bir hal almış. Birçoğu için acının son noktası bu. Ama 'iyiyiz' diyorlar. Gazze'de müşterilerimizle konuştuk. 'Trafoyu çalıştırayım da Skype'dan konuşalım' diyen bile var.

Üretim tesisiniz olaylara yakın mı?

Tesis El Halil'de. Batı Şeria'dayız. Biliyorsunuz bir de Gazze var. Bunlar çok yakın olsalar da Gazze kapalı bir hapishane gibi. Batı Şeria İsrail'in daha çok kontrolünde. A-B-C diye bölgeler var. El Halil'de hayatın akışı aynı.

Orada tek Türk yatırımcı hala siz misiniz?

Duyduğum başka yok. Filistin Büyükelçisine sordum. O da başka duymamış. Sanırım tek biz varız.

Türk çalışan var mı şu an fabrikanızda?

Fabrikada Türk yok. İlk yıllarda Türk çalışanlarımız orada gerekli eğitimleri verdiler. O nedenle Türkler yok orada.

Fabrikayı kurarken Türk çalışanlarınızı Filistin'e gitmek konusunda ikna ederken zorlandınız mı?

Zorlandık. Hatta sonunda kura çekerek gönderdik çalışanlarımızı. Fabrika kurma karar aldığımızı, bir teknik ekip zorunluluğumuzu söylediğimizde gönüllü çıkmadı. Biz de çok iyi bir paket hazırladık. Çekiliş yaptık. 'İsteyen sonuca itiraz edebilir' dedik. Ama itiraz eden çıkmadı. Gidenler 1.5-2 ay kaldılar. Sonra ben de gittim. Baktım oranın kurdu olmuşlar. Teknik ekibin başındaki kişi geceleri İsrail'e gidip eğlenir olmuş. Filistin'de Türkiye'ye büyük sempati var.

Kaç kişi çalışıyor orada?

55 çalışanımız var. Sayı 80'lerdeydi. Ama yeni teknoloji ile otomasyon geldi tesise. 55 olduk. İlk gittiğimizde tek otel vardı orada. Tek olduğu için adı The Hotel'di. 2 yıldız seviyesindeydi ama Filistin'e destek için gelen her ünlü de orada kalırdı. Ben çok severim The Hotel'i.

Bugün gidemeyeceğiniz bir yerde üretim yapıyorsunuz. Nasıl bir duygu?

Aslında giderim. Evet biraz risk olur ama biz nasıl gidilir, nereden girilir biliyoruz. Tel Aviv'den gidiyoruz. İsrail El Halil'i kendi toprağı kabul ediyor. Bu nedenle geçiş çok zor değil. Normalde 1 saatte giriyoruz. Bugün olsa 1 gün sürer girmem herhalde. Gitsem bir faydam olmaz ki. Fayda olsun isteyenler yatırım yapsın Filistin'e. Filistin'in ekonomik olarak güçlenmesi lazım. Bu da para vererek olmaz. Biz yatırım yaptıktan sonra bizim etrafımızda 10 tane daha üretici plastik tabak bardak üretmeye başladı bölgede.TOBB'un Filistin'de bir Organize Sanayi Bölgesi çalışması vardı. Ama bu uzun sürer. Başta küçük üretici desteklense yararlı olacağını düşünüyorum.

Filistin'de üretim yapıyorsunuz. İsrail'e satış. Ne diyor İsrail'deki müşterileriniz bu duruma?

Aslında bugün Filistin'de ürettiğim malı İsrail'e göndersem oradaki müşterilerimiz buna itiraz etmez. Biz bu yapılanı insani açıdan yanlış bulduğumuzu her ortamda herkese söylüyoruz. Ama ticaret devam ediyor. Bu halktan çok bir devlet politikası. Ben İsraillilerin 'Ne güzel oluyor' diye düşündüğüne inanmak istemiyorum.

DEİK Türkiye Filistin iş konseyi verilerine göre 2005-2009 yılları arasında Filistin'e 179 milyon dolar Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) girişi olmuş. Öte yandan, 2005-2009 yılları arasında Filistin'den 158 milyon dolar Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) çıkışı olmuş. Türkiye ülkenin ithalatında yüzde 19 ile öne çıkan ülkeler arasında.


Kaynak: 

Türkiye'nin Isıtma ve Soğutma Sektöründeki Dev Markası UFO Hacizlerle Boğuşuyor

Üst üste kötü haberler veriyorum ama bu en üzücü olanlarından :(

18.07.2014

Türkiye ısıtıcı pazarının yüzde 85’ini elinde bulunduran UFO hacizlerle boğuşuyor. Grup şirketlerine 50’ye yakın icra takibi yapılmış durumda. UFO’nun İtalyanlarla ortak kurduğu şirket de icra takibinden nasibini aldı. Bir çok alacaklı, haciz işlemi için kuyruğa girdi. Alacaklılarda biri geçtiğimiz cuma günü depodaki 2 bin 500 ısıtıcı haczetti. UFO’nun iki büyük fabrikasında ise faaliyet durma noktasında. Şirket sahipleri konu ile ilgili açıklama yapmazken, yaşanan sıkıntının temelinde organik tarıma yapılan yatırımın yattığı ifade ediliyor.

Kayserili 4 mühendis kardeşin geliştirdiği ‘infrared teknoloji şirketi’ zaman içinde faaliyetlerini genişletti. Yurtiçi ve yurt dışı bayilik ağını geliştiren UFO, Kırım’da fabrika kurdu, geçtiğimiz yıl İtalyanlarla ortak yatırım kararı aldı. Ancak, en son geçtiğimiz yıl ‘UFO Beni Uzaya Götür’ kampanyası ile ses getiren ünlü marka son iki aydır icra takipleri ile boğuşuyor.
ÇOK SAYIDA İCRA TAKİBİ
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde UFO markasını bünyesinde bulundurun grup şirketlerinden 8’i ve UFO Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Yeşil’e yönelik açılmış 50’ye yakın icra takibi dosyası bulunuyor. İcra takiplerinin önemli bir bölümü mayıs ayından sonra yapılmaya başlandı. İstanbul Ticaret Mahkemeleri’nde aldırılan ihtiyati haciz kararları birer birer takibe dönüştürüldü.
İTALYAN ORTAK DA NASİBİNİ ALDI
İcra takipleri 5 bin TL ile 5 milyon TL arasında değişen tutarlarda yapıldı. En büyük takip ise bir katılım bankasına ait. İcra takibi yapanlar arasında catering, nakliye, faktoring ve medya şirketleri başı çekiyor. İcra takiplerinden, yüzde 60’ı İtalyanlara yüzde 40’ı Yeşil Ailesi’ne ait Uflex Dayanıklı Tüketim Malları San. Tic. A.Ş. şirketi de  nasibini aldı.
‘ELİMİZ BOŞ DÖNDÜK’
Hürriyet’in görüştüğü çok sayıda alacaklı firma avukatı, haciz işlemi için sıraya girdiklerini söyledi. Bir metal firmasının avukatı “Haciz işlemi için fabrikaya gittik. Ancak haczedecek bir şey bulamadık. Bilgisayarlar vs. Kaldırılmıştı. Biz de haciz işlemi yapamadan döndük” derken, bir başka alacaklı şirket avukatı, UFO hakkında iflas kararı verilmesinden endişelendiklerini söyledi. Bir başka alacaklı firma avukatı ise, geçtiğimiz cuma günü UFO fabrikasında 2 bin 500 kadar ısıtıcıyı haczetti. Mağazalara gönderilmek üzere olan ürünler yeddi emin deposuna konuldu.
FABRİKALAR SESSİZ
UFO’nun İstanbul Esenyurt’ta bulunan iki üretim tesisine gidildiğinde faaliyetin durma noktasına geldiği görülüyor. Her iki fabrikada da birer güvenlik görevlisi bulunuyor.
UFO’nun sahipleri yaşanan sıkıntıya ilişkin açılama yapmazken, şirkete yakın kaynaklardan biri, organik tarıma yapılan yatırımın mali dengeyi bozduğu iddiasında. Bir başka kaynak ise, geçtiğimiz kış mevsiminin sıcak geçmesinin satışları  düşürdüğüne işaret etti. Şirketsahipleri 3 yıl önce organik tarım sektörüne yatırım yapmıştı.
PASCAL UZAYA GÖNDERMİŞTİ
ABDULLAH Yeşil’in 3 kardeşi ile birlikte geliştirdiği UFO markası Isıtma ve Soğutma (HVAC) pazarında lider konumda bulunuyor. Pazarın yüzde 85 kadarı UFO’nun elinde. Şirket, tanıtım kampanyasını Beşiktaş’ın eski futbolcusu Pascal Nouma ve sunucu Burcu Esmersoy’un yaptığı ‘Ufo Beni Uzaya Götür’ kampanyası ile büyük ses getirmişti. Dünya markası olma hedefi bulunan UFO’nun Türkiye genelinde yüzlerce bayisi bulunuyor.


'PİYASADA GÜVEN SORUNU VAR'
Av. Kemal Özdemir, son zamanlarda sektöründe lider ya da önemli paya sahip şirketlerin birden haciz yağmuru altında kaldığını gördüklerini ifade etti. Av. Özdemir "Piyasada bir güven problemi var. Kimse alacağını riske etmek istemiyor. Yapılan tüm yasal düzenlemelere rağmen icra dairelerindeki dosyalarda bir artış söz konusu. Kontrolsüz büyüyen bir çok firmanın iflas ettiğine şahit olduk" dedi. Av. Bülent Ernas ise, yaşanan gelişmelirin ekonomideki durumdan bağımsız olmadığı görüşünde.