Bu yazımızda sertifikasını yeni almış olup ilk kez iş güvenliği uzmanlığına adım atan ya da atacak olan çiçeği burnunda isg uzmanlarının çeşitli forumlarda ve çalışma hayatında sıkça sordukları bir soruya yanıt arayacağız.
Üzülerek ifade etmeliyim ki, okumayı sevmeyen bir toplumuz. Dolayısıyla elinde sertifikası olduğu, 220 saatlik -görece yoğun- bir eğitim sürecinin sonunda zorlu bir sınavı verdiği ve 4 yıllık bir teknik öğrenim sonrasında hak kazandığı mühendislik/mimarlık/teknik personel ünvanının yanına bir de iş güvenliğinde "uzman" sıfatını eklediği halde birçok iş güvenliği uzmanı hala "isg sözleşmesi imzaladım şimdi nereden başlamam gerekiyor?" sorusunu yöneltiyor. Bu ve benzeri sorular ister istemez sayısı hızla çoğalan iş güvenliği uzmanlığı eğitim kurumlarınınkalitesinin de sorgulanmasına sebep oluyor.
Oysa üniversite öğreniminden de hatırlayacağımız üzere hiçbir konu detaylarıyla yüzde yüz anlatıl(a)maz. En basitinden, örneğin makine mühendisliği öğreniminde profilin sehim hesabı I-profil için gösterildiyse, geriye kalan L,H ya da U-profil için aynı hesabı sehim hesabını öğrenmiş bir mühendis adayı kendisi kolaylıkla yapabilir, hatta yapabilmelidir. Bütün yapacağı kitabı açıp hesap ilkelerini inceleyip hatırlamaktır.
Günümüzde internet sayesinde Resmi Gazete, yürürlüğe giren yeni mevzuat ve uygulama örneklerine ulaşmak bir tık kadar yakınımızdayken, kendisini uzmanaddeden bir teknik insan da ne yapması gerektiğini -yeterliliği tartışmaya açık olmakla beraber- mevzuatı inceleyerek ve üzerine biraz da araştırma yaparak kendiliğinden bulabilir. Burada belki bireylerde özgüven problemlerine yolaçan genel eğitim politikamız da eleştirilebilir. Öyle ki, eğitimini aldığı bir konuda başka birilerinden neyin nasıl yapılacağını öğrenme/onaylatma ihtiyacı aslında ezberci ve kopyala yapıştır mantığına dayalı eğitim sisteminin ürününden başka birşey değil gibi görünüyor. Elbette yeni uzmanlardaki özgüven eksikliği ya da hata yapma korkusunda yenilenen mevzuatta isg uzmanlarının cezai sorumluluklarının artmasının da payı yok değil.
Oysa, kimse yaptığı işin bir anda uzmanı haline gelmiyor. Yetkinlik zamana yayılmış çeşitli farklı tecrübelerin sonucunda ortaya çıkan bir olgu. Bu yüzden, mevcut dönem şartlarında uzman olmaya hak kazanmış olan teknik insanlar da görevlerini, aldıkları eğitimde kendilerine tarif edilen şekilde ellerinden geldiğince eksiksiz biçimde yapmaya çalışarak ve yine aldıkları eğitimlerde sıklıkla bahsi geçen "sürekli iyileştirme" prensibinden hareketle PUKÖ (planla-uygula-kontrol et-önlem al) çevrimini çalışmalarına uygulayarak uzman bir isg uzmanı olma yönünde ilerleyebilirler. .
Bunca ağır özeleştiriden sonra eğitim sisteminin eksiklikleri ya da mevzuatın yetersizliklerini bir tarafa bırakıp sorumuza olabildiğince kısa ve net bir biçimde yanıt arayalım.
Nereden Başlayacağız? Ne ve Nasıl Yapacağız?
Öncelikle "
iş güvenliği uzmanlarının görev yetki sorumluluk ve eğitimleri hakkında yönetmelik" tekrar gözden geçirilmelidir. Burada Madde-9 yapılması gereken tüm işlerin kısa bir özetidir aslında. Kabaca ana başlıklar şeklinde sıralayacak olursak, iş güvenliği uzmanı; rehberlik, risk değerlendirmesi, çalışma ortamı gözetimi, eğitim, bilgilendirme, kayıt ve ilgili birimlerle işbirliği içinde çalışmalar yapmakla yükümlüdür. Elbette tüm bu görevler yürütülürken, -varsa- işyerinin ana faaliyet konusuna ilişkin mevzuat ve yangın, elle taşıma, kaldırma araçları, basınçlı kaplar, makina emniyeti ve benzeri genel mevzuat takip edilmelidir.
Şimdi, yeni sözleşme imzaladığımız işyerinde sırasıyla neler yapılacak, ona yoğunlaşalım.
Öncelikle işyerinin fiziksel incelemesi ile işe başlamalıyız. İşyerine ait tüm üretim alanları, varsa depolama alanları, mutfak, banyo ve benzeri ortak kullanım alanları ve yine varsa açık üretim ya da depolama sahaları dikkatlice gezilip incelenmelidir. Bu ilk gün kısa inceleme gezisi yapılırken ben ziyaretçi gibi davranılması ve hemen tanışılıp sosyal ilişkiler kurulmamasından yanayım. Böylece işyerinin gündelik işleyişine dair daha doğal ve gerçekçi bir gözlem yapma fırsatı bulabiliriz. Özellikle çalışma davranışları ve tehlikeli hareketler konusunda fikir sahibi olmak için bu süratli ilk inceleme gezisi önemli.
Bu gezinin hemen ardından size işyerinin faaliyetleri konusunda bilgi verebilecek nitelikte bir sorumlu eşliğinde daha detaylı bir inceleme yapacaksınız. "Uzman sensin, kendin incele" gibi bir tavır olması söz konusu değil. Bu daha detaylı inceleme esnasında elinizde işyeri yerleşim planı olmasında fayda var. Böylece ilk bakışta gördüğünüz eksiklik ya da benzeri durumları doğrudan üzerine not edebilirsiniz. İşyerinin faaliyet alanı ve tehlike sınıfını gözönünde bulundurarak özel risk gruplarından (genç işçi, kadın veya engelli gibi) çalışan olup olmadığı da bu ilk incelemeler sırasında dikkatinizi çekecektir. Örneğin, bir akü fabrikasında genç işçi çalıştırılması düşünülemez.
İşyerinde tam zamanlı çalışmanızı gerektiren bir durumda iseniz, işyerinin iş sağlığı ve güvenliği birimi dahilinde görev alacaksınız demektir. Tam zamanlı olmasanız dahi çalışmalarınızı yürüteceğiniz bir yer ve ofis araçları size tahsis edilmek durumundadır.
Yönetmelik gereğince elli kişi ve üzerinde çalışan var ise (zaten 6 aydan uzun süreli olduğunu varsayıyorum) işyerinde isg kurulu oluşturulmalıdır. (Kurulun detaylarını ve kimlerden oluşacağını yönetmelikten inceleyebilirsiniz.) Bundan sonra yürüteceğiniz faaliyetleri kurul ekibi ile sürdüreceksiniz. Unutmayın ki, kimse işyerini içinde çalışanlardan daha iyi bilemez. İSG uzmanı sorumluluğu ise çoğunlukla yapılacak pek çok işin koordinasyonunu sağlamaktır. Yoksa sekreterya hizmetleri değildir.
Şimdi şu bilgileri/dokümanları toplayacağız;
Makine Parkı içeriği ve yerleşim planı
Kullanılan el aletleri ve özel aparatlar
Üretimde hammadde olarak veya yan işlerde kullanılan kimyasal listesi
Vinç, forklift ve benzeri taşıma kaldırma araçları listesi
Yangın ile mücadele/önleme araçları donanım listesi
Kompresör ve benzeri yan unsurların listesi
Ve sonrasında da şu soruları soracağız;
Makinelerin yerleşimi tehlike oluşturuyor mu?
Makineler yönetmeliklere uygun mu? (bkz. Makine Emniyeti Yönetmeliği)
Makinelere ait periyodik bakım çizelgeleri mevcut mu? Bakımlar düzenli olarak yapılıp, formlara işleniyor mu?
Makine güvenlik ve kullanım talimatları mevcut mu? Görünür biçimde hazır tutuluyor mu?
Kişisel koruyucu donanım kullanılıyor mu? Gerekli işaretlemeler mevcut mu?
Elektrik, doğalgaz, havalandırma ve benzeri tesisat uygun mu? Gerekli topraklamalar yapılmış mı? Katodik koruma gereken durumlarda ölçümler düzenli olarak yapılıyor mu?
Acil durumlar için kaçış yolları, aydınlatma, uyarı sistemi ve işaretleme mevcut mu? Müdahale noktalarında gerekli ekipmanlar mevcut mu?
Makine ve el aletleri amacına uygun kullanılıyor mu?
Mevcut kimyasallar için MSDS (Malzeme Güvenlik Bilgi Formları) bulunuyor mu?
Vinç, forklift gibi taşıma kaldırma araçlarının bakım ve muayeneleri yapılmış mı? Kayıtlı mı?
Kompresör ve benzeri yan unsurların yerleşimi doğru mu? Muayeneleri yapılmış mı?
Gerekli görülen noktalarda toz, gürültü ve benzeri ölçümler yapılmış mı?
Tuvalet, banyo ve mutfak gibi kapalı hacimler insan sağlığı açısından uygun mu? İşyeri hijyeni konusunda gerekli çalışmalar yapılmış mı?
Daha önce iş kazası olmuş mu? Nerede? Nasıl? Niçin? Ne zaman? Kim tarafından?
Kaza ve Ramak kala kaza tutanakları tutuluyor mu? (Özellikle eski kazalar ve ramak kala kazalar hakkında bilgi toplamak çok önemli!)
Çalışanların mesleki eğitim ve formasyonları hakkında gerekli faaliyetler yürütülmüş mü?
Çalışanların muayene ve sağlık raporları düzenli saklanıyor mu?
Mesleki hastalıklar konusunda sıkıntısı olan çalışanlar var mı? (Burada topu işyeri hekimine atmayı etik bulmuyorum, isg uzmanı olarak bu konuya da özel ilgi gösterilmeli)
Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım konularda bilgi toplandıktan sonra geriye kalan; bir "çalışma faaliyet planı" hazırlamak, bilgiler doğrultusunda işyeri için "risk değerlendirmesi" yapmak ve tüm bu çalışmaların sonuçlarını işverene rapor etmektir. Bu rapor aynı zamanda bir anlamda da öneriler listesi olacaktır. Böylece işyeri gözetimi ve rehberlik sorumluluklarımızı yerine getirmiş oluruz. Burada onaylı defterden, kurul defterinden ve benzeri detaylardan bahsetme lüzmu görmüyorum. Ayrıca sorduğumuz soruların cevapları zaten bize yapacağımız işler konusunda bilgi veriyor. Söz gelimi, makine güvenlik talimatları yok ise bunların hazırlatılmasını sağlayacağız. Ya da işçiler için mevzuata göre gerekli eğitimleri planlayacağız. (bu eğitimleri kendimiz vermek zorunda değiliz, dış hizmet alımına da yönelendirebiliriz) Kişisel koruyucu donanımların seçimi, kullandırılması, eğitimleri ve benzeri faaliyetler de atlanmaması gereken önemli hususlar. Bir acil durum planı yok ise hazırlanmasına önayak olacağız. Tüm sene boyunca yapılan bu çalışmalardan sonra, Yönetmelikte örneği verilen yıllık değerlendirme raporunu işyeri hekimi ile beraber oluşturacak ve ilgili birimlere ileteceğiz.
Ne yapacağız sorusuna elimden geldiğince "özet" bir cevap yazmaya çalıştım. Burada elbette bütün detaylardan bahsetmek mümkün değil. Bu yüzden ilk bakışta akla gelenleri sıraladım ve mevzuatta yer alan teknik detaylara girmemeye çalıştım. Yazının girişinde de belirttiğim üzere isg çalışmalarını yaparken tüm ihtiyacımız olan biraz dikkat ve özveri, biraz mevzuata hakim olmak ve çokça araştırma yapmak. Son olarak, yapacağımız tüm bu çalışmalar için bir ilke belirlemek gerekirse;
Amacımız, ortaya çıkması muhtemel kötü durumlara karşı işvereni ve kendimizi hukuksal olarak kurtaracak önlemler almak değil, gerekli önlemleri alarak ortaya çıkması muhtemel kötü durumları engellemek olmalıdır.