300 bin çalışanıyla, 100’ü aşkın ülkede altyapı, finans ve medya alanlarında faaliyet gösteren GE’nin Pazarlamadan Sorumlu Bşk. Yardımcısı Beth Comstock, geçtiğimiz günlerde İstanbul’a geldi.
300 bin çalışanıyla, 100’ü aşkın ülkede altyapı, finans ve medya alanlarında faaliyet gösteren GE’nin Pazarlamadan Sorumlu Bşk. Yardımcısı Beth Comstock, geçtiğimiz günlerde İstanbul’a geldi. GE’nin 5 bin kişilik pazarlama kadrosunu yöneten Comstock’la Milliyet için özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Kendisinden, uçak motorlarından enerji üretimine, medikal görüntülemeye kadar çok çeşitli ürün ve hizmetler sunan bir dünya devinin başarı sırlarını dinledik.* Küresel bir şirket olarak bu kadar ülkeyi birden nasıl kontol edebiliyorsunuz?
Öncelikle kontrol edemeyeceğinizi kabul etmeniz gerek. İyi bir çerçeve oluşturmanız gerek. Biz pek çok sektörde çalışıyoruz. Müşterilerin ne istediğinden çok neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz bizden onları değişime hazırlamamızı bekliyorlar.
Küresel düşünüp yerel mi davranıyorsunuz?
Beynimizin her iki yanını da çalıştırmaya büyük özen gösteriyoruz. Her ülkenin kendi yerel koşullarını iyi kavramamız, teknolojimizi ona göre uyarlamamız gerekiyor. Tek bir küresel teknoloji politikası çerçevesinde hizmet vermenin mümkün olmadığını biliyoruz.
Hindistan’daki inovasyon Finlandiya’ya
Beth Comstock
Pazarlama ekibiniz nasıl çalışıyor?
GE’deki pazarlama ekipleri için küresel pazarlarda hizmet verebilmek büyük bir şans. Bir çözüm bulduğunuzda, bunu dünyanın başka bir yerine taşıyabiliyorsunuz. Örneğin, Hindistan’daki bir hastanedeki bebekler için bir ısıtıcı geliştirdik. Maliyeti gelişmiş pazarlara göre çok daha düşük oldu. Hindistan’daki hastanelerin ihtiyacını karşıladı. Bu ürünümüze Hindistan dışından en büyük talep Finlandiya’dan geldi.
Gelişmekte olan ülkeler inovasyonla ne kadar öne çıkabiliyor?
Biz GE olarak bu konuda çok kararlıyız. Hindistan ve Çin’de yoğun çalışmalarımız var. Çin’de yakın bir zaman önce açtığımız inovasyon merkezimiz, özellikle dünya sağlığı konusunda çalışmalar gerçekleştirecek. Akıllı telefonlar aracılığıyla, Çin’in uzak bölgelerindeki doktorlarla çalışacak. Hedefimiz bir ağ oluşturmak, Çin için üretien çözümler Türkiye’ye gelebilecek, burada üretilenler Çin’e gidebilecek.
Sağlıkta neler gözlemliyorsunuz?
Hastanelere hizmet verebilmek için, hastalar için trendlerin ne olduğunu anlamak zorundasınız. Örneğin, sağlık hizmetleri hastanelerden, acil hizmetlere bölgelere ve evlere doğru gelişiyor. Teknoloji bizi buraya getiriyor. Hastalar da bunu talep ediyorlar. Doktorlar buna nasıl tepki vereceklerini bilmek zorundalar. Biz de onlara yeni trendleri anlamaları konusunda destek veriyoruz.
Röntgen çekebilen hap
Sağlıkta tanımladığınız son trendler hangisi?
Öncelikle mobilite. Sağlık hizmetleri küçülüyor ve mobil hale geliyor. Bir kaç yıl önce biz GE olarak bir doktorun cebindeki iPhone boyutunda bir ultrason geliştirdik. Örneğin, İsrail’deki bir şirket kolonoskopi için kullanılabilecek bir hap geliştirdi. Yani kolonoskopi için bir hap yutmanız yeterli oluyor. Röntgenin yaptığı işi yapabilen bir ilaç demek bu. En yeni trend ultrason cihazını hastaya götürebilmek, doktor muayenehanesine gelmeden hastanın kalp ölçümlerini onun mekanında yapabilmek.
Neler bulabiliyorsunuz?
Biz hastalarla ilgili pek çok veri topluyoruz, böylece pek çok yeni semptom ortaya çıkarabiliyor, yeni bağlantılar kurabiliyor ve tedaviler için yeni yöntemler geliştirebiliyoruz. Hastalar hakkında veri elde edebilmek çok önemli. İnsanlar verdikleri bilginin bir işe yaradığını, bir değeri olduğunu düşündüklerinde paylaşmaktan memnun oluyorlar. Sağlık alanında internetteki siteler çok önemli.
Toplulukların birlikte yaratmasından “crowd-sourcing”den nasıl yararlanıyorsunuz?
Bu alanda çok yeni bir çalışmamız var. Örneğin, göğüs kanserinin tedavisi için yeni fikirler aramak üzere bir çalışma başlattık. Şu ana kadar bize 40 ülkeden 500 fikir ulaştı. Çalışmaların çoğu başlangıç düzeyindeki akademik araştırmalar. Biz de şirket olarak, işin başında olan şirketlerle çalışmayı öğreniyoruz, onların müşterilere erişmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Tüketiclerle çalışmalar ne düzeyde?
2010 ve 2011’de Temiz Teknoloji çerçevesinde bir çalışma başlattık. Dünyanın dört bir yanındaki girişimcilerden tam 5 bin iş planı geldi.
Bundan da önemlisi, temiz teknoloji konusunda tutkulu ve aktif olan yüzbinlerce kişiyi birleştiren bir ortam yaratmış olduk.
İş dünyası sosyalleşecek
Sizi gelecekle ilgili en çok ne heyecanlandırıyor?
Dijital teknolojiler çok heyecan verici. Pazarlamacı olarak, teknolojinin getirdiği davranışlara bakmanız gerekiyor. İş dünyasının sosyal olacağına inanıyorum. Sosyal teknoloji iş dünyasını değiştriecek. Önümüzdeki on yıl içinde iş yapma biçimimiz sosyal mecrada olacak. Makinelerden gelen veriler, insanlardan gelen bilgilerle birleştiğinde o zaman büyük bir değişim yaşanacak.
Fatoş Karahasan / 29 Mart 2012 Perşembe