Blog benim olduğuna göre kategori dışında konularda açabilirim. Şu an yanan fabrikamızın enkazını alan firma, sürekli daha derine değerli bir madeni madde bulabilmek için iş makinalarıyla enkazı deşip duruyor. Dünkü yaşadığım durumla enkaza döndüm. Benim de içimi deşen tarif edemediğim bir sürü şey var ve deşildikçe içim acıyor. Yangın içten içe günlerce sürer ya dıştan söndürülse de... Bulunacak değerli bir şey de yok.
Hayatta en büyük sorunlardan biri yer sorunudur. Şimdi onu yaşıyorum. Karşımdakinde artık yerim yok. Resmen yer olmadığından depo önünde depoya alınmayı bekleyen bir nesne gibi, boşlukta kalmış gibiyim. Yıllarca farklı sektörlerde bulununca benzetmelerim de iş üzerineymiş gibi oluyor. Bir de blogun ruhuna aykırı olmamış oluyor. Niye yazdım onu da bilmiyorum ama yazdım işte. Bu arada Uykusuz dergisinin takviminde Mart ayı için düşen yaprağa bakın. Resmen paramparçayım. Nasıl uyumlu ruh halimle değil mi???
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder