Zaten önceki konularımda ruh halimin kötü olduğunu anlatmıştım. Şimdi de çok iyi bir insanı gerçek anlamda kaybettik. Hala inanamıyoruz. Öldü. 3. Parti Lojistik firmasında çalışan ve bizim lojistikle birlikte yan odamızda sıkça konuştuğumuz melek gibi 23. yaşında gencecik insana bugün tır çarptığını, ölenin büyük ihtimal o olduğunu söylediler. Kesin emin değildi işlek yol olduğundan, üzeri şu lanet olası gazete ile örtme ritüeliyle kapatıldığından servisle gelenlerden duyduk.İşe 10-15 dk erken gelen adam gelmeyince iyice şüphelendik. Olay yerine bakmaya gidenlerden haber bekledik. Cesaret edemedim gitmeye... Giden arkadaşlar morga kadar girip, teşhiş etmeye çalışmışlar. İri yarı bir arkadaş olduğundan tırın önündeki havalandırma mazgallarında izi varmış,parçalamış. Olay yerine toprak atmışlar, kıpkırmızı toprak... Sabah 04.45'te olmuş olay, her zaman üst geçidi kullanan insan, bu sefer kullanmıyor. Sabah erken işe gideceğim demiş babasına bugün 14.00 deki toplantıya hazırlanacağını söyleyip,o saatlerde servis zaten yok, Yanında ne telefonu var, 2 tane taşır ne de laptop, hiçbir şey olmadan o saatte o yolda. Gideceği açık bir yer bile yok.
Herkes sabah saatlerce kendine gelemedi, daha dün gördüğüm adam yok. Sessiz, kimseye zararı olmayan, arkasından bir tane kötü söyleyecek biri olmayan bir arkadaşımdı. Daha dün canım sıkıldığından ona takılmıştım, keyifsiz, durgundu,dalgındı ama, normalde de neşeli olmadığından, neşesini dışa vurmadığından anlayamadık. O saat,üzerinde telefon olmaması düşünmek istemediğimiz ihtimalden başka bir şey getirmiyor aklıma. Onu yapmaz dindar bir insandı. Genelde iş bu tür duyguları uzaklaştırırdı ama artık işe yaramıyor. Sevdiğin insandan ayrılma, arkadaşının vefat etmesi cidden kolayca silinecek acılar değil. Kaybettiklerimiz hep erken gidiyor, gereksiz insanlar yaşıyor. Yapacak bir şey yok hayat bir sahne, rolümüz kadar oyunda perde kapanana kadar oynuyoruz. Ama kötü insanlar en son öldüğü gerçeği hayatta da önümüze çıkıyor. Akrabam ölse belki bu kadar kötü olmazdım. Bir de annesine söyleyememişler kalp krizi geçirir diye. O annenin o halini düşündüm,kendi annemin böyle bir haberi aldığını düşündüm iyice kötü oldum. Mali müşavir olmaya çalışıyordu, Stajını bizim şirkette yapsam olur mu derken... Blog günlüğe döndü. Bilmiyorum yazınca da bir şey değişmiyor ama yapacak bir şey yok. Hayatı tırları ayarlamak,şoförlerle mücadele eden insanın bu şekilde tır çarpmasıyla ölmesi daha da çok koyuyor. Hayatın devam ettiğini,işlerin yürümesi için yerine geceye bakan arkadaş arandı apar topar getirilmesiyle bir kez daha anladım. İlk çocukken anlamıştım, onu anlatmak istemem. Allah rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun... Şimdi cenaze namazı kılınıyor. Süreç bu kadar hızlı :(