İnsanlar istediği işi yapan ve işini sevenler,istediği işi yapmamasına rağmen alışıp işini sevmeyi öğrenenler isterseniz kabullenmede diyebilirsiniz. Daha iyi bir iş bulma şansı olmayıp, işinden nefret ederek minimum ilgi göstererek yapanlar. Bu kişilerin dünya tersine dönse de yine de bu işe dair en ufak bir olumlu düşüncesi olmayacaktır. Bir hiçbir işi olmayan çalışmaya gönlü olan ya da ailesinde yeterince çalışan olan ya da zamanında çalışmışlardan kalanlarla yaşayan çalışmaya ihtiyacı olmayan işsizler olarak sınıflandırabiliriz.
Planlar, Hedefler, Neler Neler
Kimimiz hayatımıza dair gerçekleştirebileceğimiz planlar yapıp adım adım o planları gerçekleştirerek hedefimize ulaşmıştır.Kimimiz kapasitesinin üzerinde isteklerle alakasız hedeflere ulaşmıştır ya da haliyle hiçbir şeye ulaşmıştır. Bir de ne hedefi ne bir amacı olan akışına bırakmış kişiler vardır. Bu kişilerin bazıları şans ya da iyi bir akıntı yakaladığından çok iyi yerlere de gelmiş olabilir. İşin içinde şans ve rastsallık durumu var. Ne olacağı belli olmaz. Yerin dibine de girebilirsin.Göklere de çıkabilirsin. Etrafındaki kişilerin yönlendirmesi de ne elde edeceğinde etkin rol oynar. Ama en kötüsü de budur. Yön yok gibi ama aslında var ama belirsiz tüm yönler bu kişilerindir. Her defasında da değişir. Onun için bir yere varamazlar. Varsalar da bilmezler acaba ben buraya mı gelmek istiyordum? diye kendine sorar. Cevabı veremez haliyle :) mal mal bakar.
Ya Sevdiğin İşi Yap ya da Yaptığın İşini Sev
Artık olan olmuş bir şekilde sevdiğin işi yapmıyorsun. Eğitimin, belki çevren,ekonomik durumun, belki hayalindeki işti bir zamanlar ama işin içine girince keşke hayalinde kalsaydı dediğin durumlar,bir sürü sebepten dolayı bu lanet işte bir süre ya da ömürlük çalışmak zorunda kaldın. Rezil bir laf var tecavüzcülerin atasözü olan yazmıyorum o malum lafı tam o durumdasın. Bu işten daha iyisini ya da bu iş olmazsa hiçbir iş bulma durumun yoksa geriye bir alternatif kalıyorsa "İŞŞİZLİK" emin ol beğenmediğin ve bırakmayı düşündüğün iş hiç yoktan iyiymiş diyerek pişman olmana sebep olacak. Bu durumlara düşmeden önce çalıştığın işle ilgili olumlu yanları görmeye başlamanın vakti geldi. Belki çok yoruluyorsun paranın karşılığını alıyor veya almıyorsun. Senden az çalışan torpilliler de aynı parayı alıyordur. Belki çalışma arkadaşların iki yüzlü mezar kazıcı pisliklerdir. Sen de hep iyi niyetli, meleksin ya :) Sen de mükemmel değilsin ki. İşinde mükemmel sistem ararsın insanoğlu işte. Belki senden daha az bilgisi ve yeteneği olan ama o 3 kuruşluk yetilerini pazarlamayı iyi bilen tiplerin balon gibi yükseldiği ve senin aşağıdan el salladığın bir ortamdasın.Belkiler mitoz bölünmeyle çoğalır gider.Sonunda kanser gibi içini yer.Onun için sakin ol ve Ya Sevdiğin İşi Yap ya da Yaptığın İşini Sev!
Şükür mü Polaynnacılık mı ? Ne Dersen
Bir liste al biraz şükür yaklaşımıyla hareket et.Olayı dine bağladı diye düşünme. Aklına bir şeyler gelmiyorsa incele bakalım.Bu iş işsiz biri olarak anılmamı engelliyor.Kimsenin işe giremedi mi? sorusunu cevaplamak ve komşunun oğlu da orayı bitirmiş hemen işe girmiş gibi sidik yarıştırma cümlelerini duymak durumunda değilsin. Çünkü ne bok olursa olsun çatır çatır çalışıyorsun .NET Şükür 1. Bu iş ülkeme yük olmamamı ve katma değer yaratmamı sağlıyor.Şükür 2. Bu iş sayesinde kendi ayaklarım üzerinde duruyorum.Şükür 3. Hastalandığımda ,özel kurumlardan hizmet alsam da alamasam da, dilenmeden temel sağlık hizmeti alabiliyorum.Şükür 4.İstediğim her şey olmasa da dilenmeden istediğim bir şeyleri alabiliyorum. Şükür 5. Çalışmak bir hayat amacın olmasını da birlikte getirir. İşin çok riskli değilse ömrünü uzatır. Şükür 6. Bu kadar çevreyi çalışmasam edinemezdim. Şükür 7. Bu iş sayesinde kız arkadaşıma hediye alabiliyorum. Onu mutlu edebiliyorum. Şükür 8. Çocuklarımı kimseye muhtaç etmeden yaşatacak bir ortam sunabiliyorum.Şükür 9. Bordrom var kredi kartı alabiliyorum :)) sanki bir ayrıcalık ama çalışmasan ve öğrenci de değilsen alamazsın.Farklı bir Şükür 10. Herkesin durumu ve maaşı farklıdır. Senede bir kere de olsa tatile çıkıp,dinlenebiliyorum. Şükür 11. Biraz da siz bulun Polyannacılık, pessimistlikten bin kat daha iyidir. Bunu yaptığı her işte olabilecek en kötü sonuçları düşünen ve alternatifleri cebinde hazır bulunan ve bu sistemle uzun süredir yaş tahtaya basmamaya çalışan bir Endüstri Mühendisi söylüyor. Kısa sürelide olsa siz de deneyin kötü düşüncelerin sizi esir almasını bununla engelleyin. Her iki yöntemde de olan size olacak. ee o zaman iyi bir şeyler olsun. Unutmayın neye inanırsanız, düşünceleriniz sizi o duruma yönlendirir. Düşünceler silahtan daha kuvvetlidir. Sizi sürekli papağan gibi ezber yapıp, şu bunu demiş o bunu demiş nonoş sesli eğitim verenler gibi örnek vermek yerine bu durumu özetleyen, sebepsiz niyazi olan kader kurbanı "Donacağına İnanarak Ölen Adam" hikayesini hatırlamanızı öneririm.
Ve SON,FIN,THE END, Bazen de Tek ve Asil Karekter NOKTA .
Umarım yazım ufakta olsa işinize yaramıştır. Hayat tepsiyle herkese bir şeyler sunmuyor. Bazen sabretmek gerekiyor.Bazen de boşa sabrettiğiniz gerçeği tokat gibi yüzünüze vuruluyor. Hayat bu yapacak bir şey yok. Zarlar atılacak siz de gereken hamleleri yapacaksınız.
Herkesin sevdiği ve hakkettiği işte umudunu kaybetmeden çalışması dileğiyle.
Güçlü Kalın ya da Öyle Gözükün ;)
Yazan:
Eren Ünal
Endüstri Mühendisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder