Henüz şirketlerin gündeminde ilk sıralarda yer almayan Green IT, Avrupa Birliği için en önemli konulardan biri. Öyle ki, AB Komisyonu, sunucu üreticilerinden daha yeşil ürünler istiyor.
Green IT, sektörde yükselişte olan trendlerden biri. Fakat bir noktadan sonra yatırım gerekliliği doğurması, şirketlerin bu konuya verdiği değeri azaltıyor. Çünkü bu konu, işin ekonomik boyutundan çok sosyal sorumluluk boyutuyla ön plana çıkıyor. Yani en azından şimdiye kadar böyleydi.
Son yıllarda özellikle küresel ısınmanın dünya çapında sıcak bir başlık haline gelmesiyle birlikte, sadece şirketler değil, evlerinde yaşayan insanlar için de tasarruf bir zorunluluk halini aldı. Çünkü yapılacak küçük değişikliklerle bile ülke çapında oldukça önemli geri dönüşler alınabiliyor. Fakat hükümetlerin bu konudaki asıl adımları sanayi üzerine oluyor. Çünkü mega fabrikalar, muazzam çalışma tesisleri, enerji tüketimi ve kirlilik gibi konularda ön saflarda yer alıyor. Bunu şöyle örnekleyebiliriz; Dünya çapında tüm fosil yakıtlı araçlar karbon emisyonunun %15′ine sebep oluyor. Çin gibi ülkelerde sanayinin payı ise %50′lere kadar varıyor. Dolayısıyla hükümetler için çalışmaya bu noktadan başlamak hiç de mantıksız değil.
Bacasız Sanayi Aslında Bacasız Değil
IT sektörü, son dönemde çok hızlı bir büyüme içerisinde. Bu büyüme daha büyük sunucular, daha fazla veri merkezi ve daha fazla enerji gibi uzayan bir ihtiyaçlar listesine sahip. Bilgi toplumları için IT’nin önemi büyük olduğuna göre, bu sektör “Green IT” konusunda da öncülük edebilir.
“Bacasız sanayi” olarak anılsa da bilgi teknolojilerinin enerji kullanımı her geçen gün artıyor. Yeni aslında bu sanayi bacasız değil, sadece baca çok uzaklarda olduğu için göze çarpmıyor. Birçok şirket, henüz Green IT’ye geçiş yapmayı ekonomik anlamda değerli bulmuyor. Artan enerji fiyatları bu durumu da değiştirmek üzere fakat Avrupa Birliği, bu konuda sorumluluğu şirketlere bırakmak yerine kurallar koymaya karar vermiş durumda.
Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan yeni kurallara göre şirketler, enerji verimliliği açısından mercek altına alınacak. “Ecodesign” adı verilen bir yönerge ile özellikle üreticilerden daha verimli cihazlar talep eden kurallar, önemli yaptırımlara da sahip. Gerektiği takdirde kurallara uymayan ürünlerin satışı Avrupa Birliği ülkelerinde yasaklanabilecek.
Bunun için bir öncelik listesi hazırlayan AB, sunucu üreticilerini de bu listeye almış. Çünkü elde edilen verilere göre bu cihazların oldukça büyük bir tasarruf potansiyeli var. Bunun yanında depolama ve kullanıma bağlı enerji tüketimi de öncelikler arasında yer alıyor.
Bu bağlamda üreticilerle bir araya gelmeye başlayan AB ve üreticiler, Ecodesign konusundaki isteklerini iletiyor ve sektörün konuya bakış açısını değerlendiriyor. Avrupa Komisyonu’na göre yeni kuralların uygulanmasıyla birlikte 2030′da sadece sunuculardan 1157 TWh enerji tasarrufu elde edilebilecek. Ayrıca komisyon, belli regülasyonlara tabi tutulmanın, şirketlerin Green IT çalışmalarında daha da başarılı olmasını sağlayacağı görüşünde.
Komponent üreticileri ise bu konuya olumlu bakıyor. AB’nin kararını değerlendiren Intel, sektör olarak halihazırda böyle çalışmalar yaptıklarını belirtiyor ve Ecodesign kurallarının uygulanmasını destekliyor. Fakat bazı üreticiler, Ecodesign kurallarında sık sık değişiklik yapılması gerektiğini, çünkü sektörün çok hızlı değiştiğini belirtiyor. Ecodesign konusunda AB, önümüzdeki 2-3 yıl içinde yasaları yürürlüğe koymayı planlıyor.
Bulut Bilişimin Önemi
AB’nin bir başka hamlesi ise bulut teknolojisini ön plana çıkartmak olacak. Bu konuyla ilgili Microsoft, Google, Facebook ve Amazon gibi büyük firmalarla görüşen komisyon, Green IT konusunda sektöre liderlik etmelerini talep ediyor.
Bulut bilişimin daha etkili bir kapasite kullanımı sunduğuna dikkat çeken Avrupa Komisyonu, bu teknolojinin kullanımını yaygınlaştırmak istiyor. Sektöre liderlik etmesi istenen Google ve Microsoft gibi şirketlerden beklenen ise yazılım desteği. Daha basit ve yaygın kullanımayönelik yazılımlar talep eden komisyon, bu konuda Ar-Ge çalışmaları yapılması gerektiğini düşünüyor.
Microsoft bu konuya olumlu yaklaşıyor ve bulut yazılımlarına verdiği önemi vurguluyor. Firma, ilk başlarda bulut konusunda sessiz kalmasıyla eleştirilse de, şimdilerde Office 365 ve Azure gibi ürünler dikkat çekiyor. Google tarafı ise farklı projeleriyle ön plana çıkıyor. Finlandiya’da özel bir soğutma sistemine sahip yeni bir bina inşa eden şirket, öncü fikirleri uygulamaktan çekinmiyor. Google’ın kendi projelerinden elde ettiği rakamlara göre Green IT için harcanan 19.000 avro, enerji tasarrufu ile yılda 50.000 avro geri dönüş sağlıyor. Ancak Google’ın Avrupa Komisyonu’nun isteklerine nasıl yanıt vereceği henüz belirsiz.
İncelemenin Devamı için Tıklayın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder